Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

21 Mayıs 2014 Çarşamba

SOMA'YA DAİR-3

Günlerdir Soma'yla ilgili görüşmeler yapıyorum, sahadan bilgi almak, neler yapabilirizle ilgili ...

Cehenneme giden yolun iyi niyet taşlarından oluştuğuna bir kez daha inandım.Şu an sahadan gelen gözlemler insanın içini şişiriyor. Sanatçılar, milletvekilleri, şirketler, mollalar, gönüllüler akın akın bölgedeler...Herkes birşey dağıtıyor. Battaniye? Uyku tulumu? Ne işe yarayacak? Karda kışta sokakta mı kaldı insanlar...Kuru bakliyat? Gıda? İnsanlar aç açıkta mı kaldı?... Para vererek...ve diğer şuan için hiç mi hiç gereksinim duyulmayan yığınla şey...

Tüm bunları insanlar gereksinim duymadan verirken acaba neye neden oluyoruz düşünüyor muyuz? İstemeden vererek...İhtiyaç olmadan ihtiyaç yaratarak... Her gelenden bir şey isteyen,bekleyen bir insan topluluğumu yaratmaya çalışıyoruz.Kendi vicdanımızı rahatlatırken insanların ayarlarıyla mı oynuyoruz? Yeni travmaları mı tetikliyoruz...

Bir deprem olduğu kesin de bu deprem yüreklerde oldu. Evler kaybedilmedi,yıkılmadı... İnsanlar sokakta kalmadı. Evlerin babası, amcası, dayısı, dedesi kaybedildi... Evler yerinde duruyor. Şu an insanların yaslarını tutmaya, acılarını yaşamaya ihtiyaçları var. Dolayısıyla sessizliğe. Can yakan ağıtların yükselen seslerinin kendi ritminde sakinleşmesine...Acıya da saygısız olduk biz.


Neden bir başka öfke duygusu hissediyorum, ne yapabilirizin sakinliğini korurken...

Öylesine paylaşmak istedim...
Sevgi Koşaner
21 Mayıs 2014-İzmir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder